Galatasaray Futbol A Ekibi Teknik Yöneticisi Fatih Terim, UEFA Avrupa Ligi Play-off cinsinde Danimarka temsilcisi Randers ile oynayacağı rövanş maçı öncesi basın mensuplarının karşısına geçti.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan hocamızın açıklamaları şu formda:
GALATASARAY GENÇLER TARAFINDAN TERCİH EDİLEN VE İSTENİLEN BİR KULÜP
Teknik yöneticimiz, “Futbolcuların geçmişine değil, geleceklerine yatırım yapmalıyız.’’ kelamlarının hatırlatılarak Galatasaray’ın yaş ortalamasının 22 olmasıyla ilgili niyetlerini şu sözlerle açıkladı:
EDERİNİ BULAN HER OYUNCUYLA GALATASARAY YOLLARINI AYIRABİLİR
“Falcao ve Babel’e teklif var mı?” sorusuna Fatih Terim: “Gelenler de gidenler de futbolun tabiatında olan bir şey. Açıkçası son maçtan sonra söylediğim bir cümleyi tekrar edebilirim. Ederini bulan her oyuncuyla Galatasaray yollarını ayırabilir yahut alabilir. Gelen birtakım teklifler var. Burada tabi tek tarafın değerlendirmesi yetmiyor. İki taraf da memnun olursa gerek maddi gerek manevi bu türlü bir şey gerçekleşiyor. Şu an gerçekleşmiş ve üzeri olan bir transferimiz var. Biraz sonra haber verebilir gitmesiyle ilgili lakin onlara teklif gelip gelmediğini bilmiyorum. Onu daha çok sportif departmandaki yöneticilerimiz ilgileniyor. Varsa da gerçekleşmiş bir şey yok. Şu anda benim o denli bir bilgim yok. Kesinlikle bu kıymetli oyuncuları isteyen yahut talep edenler vardır.” karşılığını verdi.
KADROMUZA YETENEKLİ, GENÇ VE PAHALI BİR OYUNCU KATMANIN MEMNUNLUĞU İÇERİSİNDEYİZ
Yeni transferimiz Morutan konusunda beklentilerini açıklayan teknik yöneticimiz Fatih Terim, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Maçtan sonra sorduğunuz soruya az kaldı demiştim. Az kalmıştı. Son saniye bir sorun çıkmazsa bitti diyebiliriz. Takımımıza yetenekli, genç ve pahalı bir oyuncu katmanın memnunluğu içerisindeyiz. Daha evvel de söylediğim üzere scout takımımızın 18 yaşından beri takip ettiği bir oyuncu olduğunu da söz etmek isterim. Yalnızca takip etmeyip, gelişimini de izleyen bir grubumuz var. Onlara da buradan teşekkür ederiz. Romanya bizim için değişik bir mana taşıyor. Galatasaraylıların, Romanya ile; Romanya’nın bizimle olan alakasında Romanya futbolunun gelmiş geçmiş en büyük efsanelerini Galatasaray kendi bünyesinde taşıdığı için ve o efsanelerle kıymetli muvaffakiyetlerde katkısı olduğu için oradaki herkes Galatasaray’a büyük bir hayranlık duyuyor. Oradaki gençler de Galatasaray’a büyük bir hayranlık duyuyor. Galatasaray büyük bir marka. İsmi her genci heyecanlandırıyor. Morutan’ın da Galatasaray’a gelmekten çok memnun olduğunu duydum. Arkadaşlarımız direkt buraya gelmişlerdi görüşmedim lakin ilgilerinden çok keyifli olduğunu duydum. Buna da çok sevindim. Bir an önce oynamaya da çok istekli. Umarım prosedürler en kısa müddette hallolur. Biz de bir an önce kendisini alanda kullanmaya başlarız.”
ÖNEMLİ OLAN SIRTTAKİ FORMA NUMARASINDAN ÇOK GÖVDEDEKİ ARMA İÇİN VERİLEN MÜCADELEDİR
Fatih Terim, “Morutan’ın 10 numaralı formayı giyip giymeyeceğiyle ilgili soruya ise “Çok istikametli bir oyuncu. Sorun çözen özellikleri var. Yaratıcı özellikleri var. Sol ayaklı olmasına karşın sağ kanatta da faal oynayabiliyor. Kendisinden çok farklı durumlarda yararlanabiliriz. Herkesin, her yerde oynadığı bir futbol dünyasında onun da yetenekleriyle her yerde oynayacağını düşünüyorum. 10 numara konusuna gelince; biz onu Hagi’ye vermiştik biliyorsunuz. Bu mevzuyla ilgili biraz beklemeyi düşünüyorum. Birtakım sürprizler olabilir bu mevzuyla ilgili lakin kıymetli olan sırttaki forma numarasından çok gövdedeki arma için verilen çabadır. Onun için şayet siz sırttaki numaraya bakmayıp, buradaki armaya bakar ve ona nazaran çaba ederseniz işte o vakit unutulmazlar ortasına girersiniz. 10 numara beklentileri en yüksek numaralar ortasında başta gelir. Daha evvelki yıllarımızda verdiğimiz oyuncuların olağan performansı dahi kimseyi tatmin etmediği bir ortam yaşadığımıza nazaran dikkatli davranmayı seçiyorum. Dönem sonuna da bırakabilirim. Lakin bir sürpriz yapıp verebiliriz de… Kime ona da bakacağız lakin benim söylediğim bedeller çok daha değerli. Büyük reaksiyonla karşılaşıp, beklentilerin altına düştüğü vakit genç bir oyuncunun kaldıramayacağı baskı bir tazyik, beklenti ağı oluşursa bu daha çok aleyhine olur. Korumak maksatlı dönem sonunu bekleyebilirim. Lakin dediğim üzere sürpriz yapabiliriz size ve taraftarımıza.” cevabını verdi.
UEFA Üstün Kupa’nın yıl dönümünde kendisine yöneltilen “Yenilenen genç takımıyla Fatih Terim’in bir hayali var mı?” sorusuna teknik yöneticimiz Fatih Terim şu karşılığı verdi:
“Muhakkak. Demin de söyledim neden aldığımızı, nasıl bir siyaset güttüğümüzü, nasıl bir planımız ve programımız olduğunu söz ettim. Yalnızca gençler olmayacak. Profesyonel beklentimizin yüksek olduğu oyuncular da olacak. Devam da edeceğiz nasipse. Hayallerim bittiği vakit bizim burada olmamamız lazım. O yüzden değerli beklentilerimiz ve hayallerimiz vardır. Her vakit da hayatım boyunca olmaya devam edecektir. Olur olmaz yakalarsınız, yakalamazsınız hayal etmekten en üst düzeylere bakmaktan vazgeçmemek lazım. Hele bu armayla çok güç. Birincileri, olmaz denilenleri, yapılmaz denilenleri başarmışsanız o vakit size her şey olabilir gözüküyor. Ne kadar gerçekleri bilseniz de ondan vazgeçemiyorsunuz zira yaptıysanız daima yapmanız beklenir. Bu da çok doğal bence. Baskı oluşturur lakin o da bizi daima hazır tutuyor. İnşallah bu niyetlerimiz ve beklentilerimiz gerçek olur.”
DAHA DA UYGUN OYNAYACAĞIZ
Geçtiğimiz 7 maçı pahalandıran Fatih Terim, “Açıkçası birtakım oyuncularımızdan mahrum PSV’ye çıktık. Enteresan bir maç oynadık. Pek karşılaşmayacağımız aklımızda olmayan bir maç oynadık. PSV yeterli bir ekip her ne kadar oyunu domine ettiyse de maçın skoru o denli olmayabilirdi. İkinci maçta biraz daha uygun oynadık. Şu andaki tek zahmetimiz ligde oynayabildiğimiz takımla Avrupa’da oynayamamamız. Lakin misyon verdiğimiz oyuncuların da oradan sonra o dediğim zincir bitmedi. Buradaki St. Johnstone maçında da meşakkatler yaşadık. 10 kişi kaldık. Kırmızı kart yedik. Gol yedik ancak geçmesini bildik. Orada da daha önde bir skor alabilirdik. Artık yarınki maç bizim için kümelere kalma maçı. Çok önemsiyoruz. Burada seyircimize de çok gereksinimimiz var. Kasımpaşa Stadı’na da alınmasının sebebi de o. Kasımpaşa Spor Kulübü’ne de teşekkür ederiz. Seyircimizin daha yakın olmasını istedik. Olimpiyat Stadı’nı en âlâ bilenlerden biri olarak rüzgarı, kar yağışını, fırtınayı orada yaşamış biri olarak; futbol oynamaya çok müsait bir yer fakat alana çok uzak bir taraftar kümesi bütün uzaklıkların çok uzak olduğu, bir baskı kuramayacağınız bir ortam. Onun için Kasımpaşa’yı seçtik. İnşallah yarın orada da kümelere kalmayı hayal ediyoruz. Ondan sonra kümelerden da çıkarak nereye gideceğimize bakacağız. Ayın 2’sinde UEFA listesini vereceğimize nazaran daha evvel oynayan oyuncularımızı da yazma ihtimalimiz var. Artı 2’sine kadar rastgele bir transfer olursa onları da yazma ihtimalimiz var. Tam takım yürüyeceğiz inşallah. Artık 2’siyle 8’i ortası yeni transfer gelirse Türkiye Ligi’yle yetinmesi gerekecek. Ocak’tan sonraya kalacak inşallah. Her geçen gün biraz daha uygun oynadığımızı düşünüyorum. Son maçın efektini ben şöyle algılıyorum ‘Gol geç gelince güya çok zorlandık üzere bir algı görüyorum. Güzel oynamadık üzere. Hayır! Oyun içinde tüm istatistiklere bakıldığında Galatasaray kadrosu gerek hamlede gerek defansta çok kıymetli işler yapmış. En çok gol durumuna giren ve en az gol konumu veren grup. Vakit zaman varyasyonlar yaparak durum bulmuş lakin sonlara hakikat geldiği için o denli bir algı var. Lakin ben birebir fikirde değilim. Daha uygun oynayacağız mı evet. Daha da güzel oynayacağız. Daha da farklı kazanacağız ondan hiçbir kuşkum yok. Her maç bir tane birinci sefer, ikinci kez oynayan oyuncularla oynuyoruz. Cezasından ötürü oynamayanlarla uğraşıyoruz. O kadar da kolay değil bu işler. Lakin her geçen gün Galatasaray’ın lehine işleyeceğini düşünüyorum. Düşünebiliyor musunuz Nelsson’un yerinde olmak istemezdim. Birinci maçınız burada. 21 yaşında kazanmak zorunda olduğunuz bir lig maçı güya hiç bu türlü bir ıstırabı olmayan, yıllardır oynuyormuş gibi… Eksiklerimiz var. Düzgün oynamadığımız vakitler da var lakin Hatayspor’un ileri üçlüsü Türkiye Ligi’nde herkesi zorlayabilecek nitelikte bir üçlü. Bilhassa geçiş ataklarında çok tehlikeli bir üçlüydü. Bu bize çıkardığı düşünceyi herkese de çıkaracaktır. Golde de iki stoperimizin ayağı kaymış. Bu türlü tuhaf işler olabiliyor. Bunların olmadığı günler çok âlâ işler olacaktır. Bu takımımızı her geçen gün daha uygun olacağını düşünüyorum.” halinde konuştu.
Randers maçıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen soruya hocamız, ‘’Bizim en büyük zahmetimiz üçüncü gün maç oynamak. Gelmişiz Perşembe, Cuma burada, Pazartesi oynadık. Artık Perşembe oynuyoruz. Salı ve Çarşamba… Sizden sonra birinci egzersize birlikte gideceğiz. İkinci antrenman da toplu benimle kalabilecekleri taktik çalışmasını yapacağımız tek egzersiz bu. Yarın maç oynuyoruz. O bitiyor. Rejenerasyon antrenmanından sonra bir taktik egzersizi ve Kasımpaşa maçını oynuyoruz. Biz bu türlü geldik. Büyük de seyahat saatleri uçuşlar için söylüyorum. Kolay değil. Benim tek endişem yorgunluk. Bu türlü bir durumda alışagelmiş rutin birtakım bloklardan rotasyon münasebetiyle vazgeçseniz o ahengi bulamazsınız. Dönem içerisinde olsa onu halledebilirsiniz. Öbür türlüsü olsa, oynamamış oyuncular zinde olduğu vakit bu rotasyonda ne verecekler diye külfet vardır. Biz bunların hesabı içerisinde kendimize nazaran en olması gereken takımla çıkacağız. Yakın çıkacağız. Evet rakibimiz şimdi iki gol de yemedi 1-0 olsa da olur kâfi ki o denli olsun. Burada, ümit ediyorum oradaki üzere olmayacak maç. Oyuncularımız da bunun şuurunda. Hürmet duyuyoruz hiç mağlup olmamalarına, az gol yemelerine fakat biz de buralarda deneyimli ve ne yapacağını bilen bir grubuz.” cevabını verdi.
TEMPOYU MÜMKÜNSE EN YÜKSEKTE TUTMAYI AMAÇLIYORUM
“Takımın koşu aralıkları ve temposu artacak mı?” sorusuna ise Fatih Terim, şu yanıtı verdi:
“Ben de gördüm. Geçen yıldan oldukça farklı. Bunu daha üst çekeceğimizi düşünüyorum. Atletik performansın birçok tarafı var lakin bu ortada birtakım oyuncularımızın geçmişten gelen ve alışkın olduğu koşu aralarının de yüksekliğini de yararı var. Bunun altında kalanların da forma bulmada külfeti olacağı bir gerçek. İstatistiği yalnızca aralık koşusu olarak düşünmeden birçok elementi ve ögesi bir ortada düşünmek lazım. Birtakımı tahminen totalde az koşar fakat çok sprint yüksek dereceli koşular yapar. Biz oyuna bir tempo katmaya çalışıyoruz. Topa tempo vermeye çalışıyoruz. Burada kesinlikle birtakım sorunlarımız olacak lakin burada da tempoyu mümkünse en yüksekte tutmayı amaçlıyorum. Gerek Scott, gerek arkadaşlarımız hepsi bu mevzuya yargıçlar. Zira dereceleri biz soyunma odasına asıyoruz. Bütün hafta herkes görüyor. Artı kendileriyle ilgili tüm durumları tahlil kümemiz direkt kendilerine atıyor o durumları seyrediyor. Bizim için en büyük düşünce rakip geçiş hamleleri olacaktır. Rakibin kontratakları olacaktır. Onun da şuurundayız. Orada kendimize olan gol tehlikesini %37’ye indirmek de değerli bir şey. Bunu daha da aza çekeceğiz inşallah. Dediğim üzere ayın 8’inden itibaren makul bir küme artık gidenin gittiği, kalanın kaldığı ve artık her gün tıpkı kümeyle rastgele bir transfer, gelen-giden, öbür sebeplerin başımızı meşgul etmediği büsbütün konsantre olduğumuz bir ortamda çok daha rahat çalışıp daha uygun şeyler yapacağımızı düşünüyorum. Demin Sacha da tıpkı şeyi söyledi. Onlar genç olduğu için hem tahsillerini hem gelişimlerini burada sağlayacaklar. O yüzden biraz onlar için vakitte gerekecek onlara.”
DIAGNE, ÜSTÜN LİG’DE DEĞERLİ İŞLER YAPABİLECEK BİR SANTRAFOR
Hocamız, “3 yerli oyuncu kuralıyla ilgili açıklama yapmıştınız. Ülkü 11’inizde Taylan, Berkan ve Kerem gözüküyor. Muhtemel bir yabancı orta saha transferinde Halil Dervişoğlu yahut yerli bir kaleci transferini mecburî hale mi getiriyor?” biçimindeki soruya ise “Baktığınız vakit matematiğe döneceğiz mecburen. Bizim kendimize nazaran birtakım matematiklerimiz var. Yerlilerden çok değerli oyunculara sahibiz. Birçoklarını da bırakmak istemedik. Bizimle bir arada olmasını istedik 3 olmasına karşın. Geçen sene 15’e yakın Türk oyuncuyla oynadık. Ben bu kuralı çıkarırken Türk Kuralı olarak çıkarmıştım. Kuralı biz esasen Türk Kuralı üzere oynadık. Orada diğer formüllerimiz var. Ayın 8’ine kadar bunlar hayata geçebilir. Yalnızca Gedson ile ilgili değil. Kimi Türk oyuncularla ilgili geçebilir. Orada rastgele bir külfetimiz olmayacak onu söyleyebilirim. Hazırız biz o hususa. Gerekirse bazen Türk kalecimizle çıkacağız gerektiğinde. Bazen Muslera, Uruguay Ulusal maçından harikulâde geç dönerse üzere bir ekip mecburi vakitler da oluyor açıkçası. 20 saat uçuyor. Maç oynamış oluyor. Yorgun argın Haydi Nando, Haydi Muslera kolay değil bu işler. Hasebiyle bazen kalecilerimizi de kullanmayı düşünebiliriz. Oyunda da bir düşüncemiz olmayacak. Daha da alternatiflerimiz artabilir. Hiç düşünmeye gerek kalmayabilir.” cevabını verdi.
GENÇLERİ KAZANMAYI AMAÇLAYAN YAKLAŞIMA TRİBÜNDE MUHTAÇLIĞIMIZ VAR
Fatih Terim son olarak tribünden genç oyunculara gelebilecek yansılarla ilgili kendisine yöneltilen soruyu şöyle cevapladı:
“Bu gençlerin de kusuru olacak. Bu gençler büyük yanılgılar yapacaklar. İnşallah yapmazlar. Bizden çok stadın içerisinde bulunan Galatasaraylı taraftarların onları toleransla karşılamaları, onlara affedici olmaları bizim için çok kıymetli. Onları kazanmak için taraftarın bu tutumu ve yaklaşımı çok kıymetli. O yüzden onlara güveniyorum. Bunları daha önce gösterdiler. 96 yılından beri birçok genç Türkiye’ye geldi. Vakit zaman bu risk alınır mı dediler fakat ben daima gençlere güvendim, Allah onları da beni de mahcup etmedi. O yüzden onların bu sevecen ve kazanmayı amaçlayan yaklaşımına tribünde muhtaçlığımız var. Zira dediğiniz üzere çabuk üzülebilir, çabuk kırılabilirler. Yeteneklerinden kuşkumuz olmadığına nazaran bir alışma devri geçirirken onlardan bu sabrı, bu toleransı istiyoruz. Bu hususla ilintili olarak bunu söylerken Ömer’i de kastetmiş olabilirsiniz. Hiç tasvip etmiyorum. Ömer bizim gerçekten profesyonel bir beyefendi, oynasın ya da oynamasın takıma girsin girmesin, harikulade bir ekip oyuncusu. Oynuyor sorun, giriyor sorun. Tahminen de Türkiye’de en fazla asist yapanlardan biri. Artık önyargılı olmamak lazım bu bir. Hocaya aslında itimatları tamdır. Bir bildiği var demek en doğrusudur. Ömer yalnızca Arena için değil, Florya için de kıymetli bir oyuncu. Ne demek istediğimi anlatabiliyorum herhalde. Ömer asist yaptı 2-1 yendik. Ömer’in birçok asisti var. Çok beyefendi bunları da hak etmeyen bir çocuk açıkçası. Yarım saat ısınır, oyuna sokarken vazgeçeriz hiç oralı değil. Soyunma odasında bütün arkadaşlarını hazırlar. Vazife verirsiniz elinden gelenin en fazlasını yapar. Arkadaşlar, Ömer on yahut on bir numara değil miydi? Çabuk unuttuk galiba. Ömer hiç sol bek değildi. Üç numara yaptık adam ulusal kadroya gitmedi mi? Şu an Galatasaray’da Patrick ile bir arada üç numarayı paylaşan bir oyuncu. Düzgün bir hamle beki. Kalmasının bir sebebi var. Yanlış olabilir, yanılgılı olabilir lakin sonuçta dediğim üzere bir futbolcumuz. Rica ediyorum o da çok uygun şeyleri hak ediyor.”
